Annem Hayriye Ulusakarya Aralık 1923 Vodina doğumlu.7 Kardeşin 2 ncisi. Anne ve babası 1924 yılında Yunanistanla yapılan mübalede'de Annem ve ağabeyi Mustafa ile Adapazarı'na gelmişler ve oradaki mülklerinin karşılığı olarak olarak kendilerine arazi ve iki katlı bir rum evi verilmiş. Bu mübalede de Dedem ve anneannemler yalnız değilmişler. onlarla birlikte anneannemin ağabeyleri ve dedemin kardeşleri de varmış. Bu mübaledede Babamda dayısıyla evli olan halasının yanında Adapazarına gelmiş. Babam 3 yaşında annesini 9 yaşındada babasını kaybetmiş 1330 (1914) Gümilcine doğumlu imiş.(Bugünkü adı Komotini) Ben annem ve babamla beraber 1953 yılında gitmiştim. çok güzel bir şehir.Biz hikayemize annemin annesinin babası Arnavut Recep ağa ile başlayalım. Bu anlatacaklarımı annemin abisi Mustafa dayımdan dinleyerek teybe kaydettim. Fakat annemin küçük kız kardeşi Saffet teyzem bir kısım hikayenin dayımın muhayyilesinden çıktığını söylüyor. Bir varmış bir yokmuş diyerek Mustafa Dayımın anlattığı hikayemize başlayalım;Arnavut Recep ağa Annemin annesi Reciye Hanımın babası yani annemin dedesi...Askerlik yaşına gelen Recep Arnavutluk'ta bir şehir olan Debre'den yola çıkar Ve Plevne'de Ruslarla savaşan Gazi Osman Paşa'nın kuvvetlerine katılır. Osmanlı-Rus savaşının başlamasıyla 1877 yılının Temmuz ayında Rus ordusu Tuna nehrini geçerek Osmanlı topraklarında ilerlemeye başlamıştı. Gazi Osman Paşa kumandasındaki Osmanlı birlikleri savunma amacıyla Niğbolu kentine doğru yola çıktılar. Ancak Niğbolu'ya Osmanlı birliklerinden önce yetişen Rus birlikleri 16 Temmuz 1877'de Niğbolu'yu kolayca ele geçirdiler. Bunun üzerine Gazi Osman Paşa Plevne kentine yerleşerek Rus ordusuna karşı orada savunma yapmaya karar verdi. Plevne Savunması (19 Temmuz 1877-10 Aralık 1877) 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Rus ordusunun kuşattığı Plevne (Bulgaristan) kentinin Osmanlı ordusu tarafında büyük bir cesaretle savunulması olayıdır.Tarihe altın harflerle geçen ve Ruslara çok büyük kayıplar verdiren bu tarihte benzeri olmayan savunma çaresiz kalan de Gazi Osman Paşa'nın 10.aralık 1877'de 45.000'i aşkın askeriyle birlikte teslim olmasıyla sona erdi.. Teslim olan Osmanlı askerleri aç ve susuz bir şekilde acımasızca kilometreler süren bir ölüm yürüyüşüne tabi tutuldular. Ancak küçük bir sayıda Osmanlı askeri sağ salim Osmanlı topraklarına geri dönebildi. Arnavut Recep'te bu geri dönenler arasındaydı . Plevne'de Gazi Osman Paşa'nın yanında savaşan askerlerin çoğu Vodinalıydı. Recep'in onlarla çok yakın bir arkadaşlığı olmuştu. Savaş bitince Recep arkadaşlarıyla birlikte Vodina'ya gitti. Vodina bugünkü Yunanistan'ın makedonya sınrında her yerinden sular akan cennet gibi bir kasaba. Recep buraya adeta aşık olmuştu. Bu sıralar Arif ağa sahibi olduğu çiftliğe bir subaşı arıyordu. Arkadaşlarının tavsiyesiyle Recep Arif Ağa'nın Selmulin adlı çiftliğene Subaşı olarak girdi. ve kısa zamanda Arif ağanın sağ kolu haline geldi. Recep durmadan çalışıyor, gece gündüz demiyor, tuttuğunu koparıyordu. 40 yerinden 40 su çıkan içinde değirmenleri bulunan koca çiftlik adeta bir gül bahçesine dönüşmüştü.Arif ağa Recep'i kardeşi gibi seviyor.Ona çok güveniyordu. Bir yıl sonunda 1878 yılı kasım ayında Arif ağa hastalandı oldukça ağır bir hastalık geçiriyordu. Ölümden kurtulamayacağını anlayan Arif ağa Recep'i yanına çağırdı ve yakın bir süre sonra öleceğini ölümünden sonra karısı ile Hasime ile evlenmesini ve oğlu Osman'a babalık etmesini vasiyet eder. Kısa bir süre sonra Arif ağa ölür. Selmulin çiftliğinin yeni sahibi Arnavut Recep Hasime ile evlenir Osmanı kendi oğlu gibi sahiplenir Artık ismi Arnavut Recep Ağa olmuştur.